YAY
Cesaretinizi kırmak istemiyorum ama, Yay
Burcu erkeklerinin garip bir huyu vardır. Bunlar büyük beyaz bir ata
biner, dörtnala caddelerden geçerken, kılıçlarını sallar
ve davalarını savunurlar. Başka bir garip huylan daha vardır.
Sirkteki palyaçolar gibi taklalar atar, fillerle kaba sakallı hanımı
ayırdedemeyerek birbirine karıştırır, sonra sevinçle
pamuk helvalarını yerler.
Bu adam belirli manevralarla ele geçirilebilir. Ama önce onu beyaz atından
indirmeniz, şu fillerden uzaklaştırmanız ve tabii o sakallı
hanıma da yol vermeniz gerekiyor. Davalar ve sirklerden aile hayatı yaşamağa
zaman kalmaz, kaldı ki duygusal el tutuşmalara.
Hemen yapacağınız birşey var. Ortalıkta dört nala
giden veya yaşamın içinde taklalar atan öyle çok Yay var ki, içlerinden
birini seçebilirsiniz. Victor Herbert'in şu dizelerim hatırlayın:
"Bana bir kaç erkek verin, yiğit erkekler olsun, tapındığı
hak için dövüşsün; onbin yiğit olup size dönsün!" iste
aynen böyle, Yay erkeğinin idealist heyacanı ve merakı bulaşıcıdır.
Kuşkusuz, bazen O'nun o masum coşkusu biraz ölçüyü kaçırabilir.
Örneğin, o çılgınca neşesi içinde sizi havaya atar ve
tutmayı unutur.
Hemen hemen her zaman O'nun çevresinde bir kalabalık bulunur. Bu da başka
bir engeldir. O'na yaklaşmak için bütün bu insanların arasından
kendinize yol açmak zorunda kalacaksınız. Ama karamsar olmayın -
çünkü bu adam son derece iyimser bir insandır. O kadar iyimserdir ki, düşmanları
kendisine bir kutu at gübresi gönderseler, hiç alınmaz. Atı göndermeyi
unuttuklarını düşünür. Bu çeşit bir iyimserlik tehlikeli
olabilir.
Bu da, gerçekten körükörüne inancın başka bir şeklidir. Yay
erkeğinde bunlardan yığınlarla vardır. Şimdi, körükörüne
inanca bir diyeceğim yok. Kendim de bir ateş burcundan olduğum için,
bunu anlarım. Ancak, böyle safça bir inanış Yay'ın sık
sık çamura düşmesine neden olabilir. Elinde yay ve okla sürekli gökyüzüne
bakarak ve hiç kimsenin ulaşmağa cesaret edemiyeceği bir hedef
arayarak koşarken çamura düşmek kolaydır. Aslında hiç
kimse böyle bir hedefe ulaşmağa çalışacak kadar sağduyudan
yoksun değildir.
Güvenmek çok iyi bir şeydir, ancak yanlış insanlara güvenmek,
bir y an ş atını bile yavaşlatabilir. O, kelimenin tam anlamıyla
gözü kapalı bir hayalci değildir. O'nun hayalleri her zaman Jüpiter'in
zeki mantığının ve merakının süzgecinden geçer.
Eğer bunlar Yay'ın dürüst kontrolü altında bulunursa, herhalde
çılgınca oldukları kadar yararlı da olacaklardır; henüz
dünya bunlara hazır olmasa bile. En ufak bir gerçekleşme umudu olduğu
zaman, Yay boyalarını çıkarıp hayallerini en canlı ve
cesur renklerle boyayacaktır. Ancak, ileriye yönelik fikirleri ezmek için
bekleyen ve kendilerini kanıtlama şansını tanımadan
bunları boğan geri kafalılar her zaman bulunur, ve ortalıkta
ne çok geri kafalı bulunduğunu biliyorsunuz.
Yükseklerde dolaşan hayal gücü O'nun düşmesine veya iflas etmesine
neden olabilir. Ama çok şükür ki, şans Perisi her zaman O'nu tam
zamanında kurtarır. Bu adam genellikle o kadar şanslıdır
ki, bu kadarı haksızlık gibi görünebilir. O, dağ başına
maden aramaya gitse ve bir torba kaya parçasıyla dönse, bunların altın
olmayışına bir süre ağladıktan sonra uranyum olduklarını
keşfeder. Metronun girişinde ayağınızın dibinde
parlak bir şey görüp de alsanız alüminyum jiklet kağıdı
olduğunu görürsünüz. Onu Yay eğilip alsa, Haıry Winston'un
taksiye el sallarken düşürdüğü Hope Elmasının parçası
çıkar.
Bu çeşit bir talihi olunca, Yay doğal olarak iyimserdir. Her zaman
kayanın kaya, alüminyum kağıdının da alüminyum olduğu
günler vardır, ancak tipik yay böyle ezici darbelerin etkisinden çabuk
kurtulur. Sizin Jüpiter erkeğinin aşktaki şansı da aynen böyledir.
O şanslıdır. Şansı yaver gitmediği zaman, çabucak
kendini toparlar. O, dürüst olmayan insanları diğerlerinden ayırır,
çevresinde bu kadar arkadaşı ve dostu olmasının nedeni de
budur, insanların dış görüşlerinin ötesine bakarak aldatıcı
olmayan gerçek değerleri arar. Bu, düşmanları olmaması
demek değildir. Kuşkusuz düşmanı da vardır, ama başka
burçlardaki insanların düşmanlarına oranla, Yay'ın düşmanlarının
sayısı daha azdır. O'nun içtenlikle söylediği sözlere gücenenler
boğazını sıkıp boğmak isteyebilirler, ancak
genellikle eninde sonunda kötü niyetli olmadığını anlarlar.
Yay erkeğinin günahı hiç bir zaman kasten acımasızca kötülük
etmek değildir, sadece nezaketsizlik ve düşüncesizliktir.
Artık anlamış bulunuyorsunuz ki, Yay'ın konuşması,
sembolik oku kadar direkttir. Çirkin şeyler söyleyebilir ve eğer
O'na aşıksanız, bu sözleri yanına kar kalabilir. Ancak, henüz
tanıştığınız bir Yay erkeği parlak, dikkatli
bakışlarım yüzüne dikerek size, tam bir erkeğin metres
olarak seçeceği kız olduğunuzu söylediği zaman O'na ne
kadar içerleseniz haklı olursunuz. Bütün gücünüzle suratına bir
tokat indirmeğe hazırlanırken, yüzüne o masum, çocukça
ifadeyi takınarak silahınızı elinizden alan bir içtenlikle,
asıl söylemek istediği şeyin şu olduğunu açıklar;
ona çağdaki krallar ve aristokratlar çıkarlarım düşünerek
evlenirlermiş ve bu yüzden eşleri çoğunlukla asil kan taşıyan
çirkin ve sıkıcı yaratıklar olurmuş. Öte yandan
metresleri, kurallar el verse aşık olup evlenmek için seçecekleri,
çok güzel ve zeki kadınlarmış. Yay bunları okumaktadır,
çünkü özellikle o çağda olup bitenleri merak eder. Siz bu sözleri
dinleyince sakinleşirsiniz ve hatta kendinizi biraz mağrur
hissedersiniz. Öyle ya, mecbur olmadıkça kaç erkek tarih okumak için
saatlerim harcar? O bir dahi olmalı. Düşünün bir kez, bir entellektüelin
eşi olabilirsiniz! Yanlış. Bir entellektüelin metresi
olabilirsiniz. Siz O'nun beynini böyle değerlendirmeğe başlayınca,
farkında olmadan asıl teklif ettiği şeyi olumlu karşılamış
olacaksınız bunun ne olduğundan hiç kuşkunuz olmasın
~ O da hemen harekete geçecek ve siz düşmüş bir kadın olacaksınız.
Tabii her kadın, göz göre göre verilen bir pasın böyle
beceriksizce açıklanmasını kabul etmeyecektir, ama zararı
yok. Kurbanları öfkeyle parlasalar bile, nasıl olsa öfkeleri geçince
gene Yay'ın yakın arkadaşları olacaklardır. Ancak bu
size, bu zararsız görünüşlü adamla ne kadar büyük bir tehlike içinde
olduğunuzu göstermeli. O masum, çocukça tebessümüyle kurta benzer hiç
bir hali yoktur. O, daha çok Erkek îzci takım liderine benzemektedir. Ama
O, romantik ilişkilerde, mert erkek izci değildir. Sizden uzun yürüyüşlere
çıkmanızı istediği zaman, bunu hiç aklınızdan çıkarmasanız
iyi olur.
Yay erkeği romantik hayatını yüzeysel- düzeyde yaşar, ama
bu konuda dürüsttür. (Ne de olsa, kulaklarınızdaki şu duygusal
örümcek ağlarım temizlerseniz, metres dediğini hatırlarsınız.
Eş demedi. O bir kral değil. Ve bu çağ da Orta çağ değil.)
Yay rastgele ilişkiler peşindedir ve bazen o kadar rastgele olur ki, düpedüz
her önüne gelenle ilişki kurar. Hatta bazen Yay'ın yaramazlıkları
Akrebin bile yüzünü kızartabilir ve emin olun kolay kolay herşey
Akrebin yüzünü kızartamaz.
Gelelim Yay'ın dürüstlüğüne. Bu daha tehlikesiz bir konu. Eğer
başka erkeklerin ömür boyu bağlılık yeminlerinin ne kadar
güvenilmez olduğunu acı bir deneyimle öğrenmiş
bulunuyorsanız, Yay'ın açık sözlülüğünü hoş karşılayacaksınız.
Hatta size kaç gönül ilişkisi geçirdiğini ve sizinle kurduğu
ilişkiden ne beklediğini açıkça ve mantıklı olarak söylediği
zaman kılınız bile kıpırdamayacak. Kalbinde veya
dudaklarında bir yalan varken, bilerek yasak bir bağa düğüm
atmaya yanaşmayacaktır. Ama her nasılsa kendini evlenme teklifine
götürecek bir flörte kapıldığı zaman (teklif herhalde kızdan
gelecektir, kendisinden değil) nikah masasına oturmaktansa, arkasına
bakmadan kaçmak zorunda kalacaktır. Biraz dikkatsiz olduğu için,
yolculuğa heveslenebilir, siz de O'nu gitmeden yakalarsınız. Böyle
bir olayda O, durumu bir kez daha düşünür ve fiziksel olarak ya da
kafaca, O'na bir şekilde hitabedebiliyorsanız, sonunda diğer
şekilde de hitabedeceğinize mantıksızca karar verir. Teslim
olur; evlenirsiniz ve böylece bir Yay boşanmasının daha tohumlan
atılmış olur; O, romantik bir tuzağa düştüğü
zaman, normal olarak güvenilen mantığı sanki kendisim terkeder.
Kadınlar çoğunlukla Yay'ın davranışlarını
yanlış yorumlar ve aralarındaki ilişkiyi gerçekte olduğundan
daha fazla ciddi zannederler. Aynı şekilde; hafif, fiziksel olmayan
bir arkadaşlık, sadece arkadaşça dolaşacağı bir kız
ararken de, karanlık emeller peşinde koştuğu samla-bilir.
Her iki şekilde de Yay zararlı çıkar. Ama O gene de şanslıdır
ve bütün bu karışıklıklar düzelir. O bir flörttür, bu
inkar edilemez, ancak yalnızca seks aramamaktadır. O değişiklikten
ve kafaca uyarılmaktan hoşlanır. O sadece kendisini oyalarken,
bir kadın O'na yapışacak olursa, aralarında geçen herşeyin
şakadan başka birşey olmadığını anlatmaya çalışacaktır.
Bu durumda kızcağızın yapacağı hiçbir şey
kalmaz. (Tipik Yay'ın şaka yapmakta nekadar başarısız
olduğunu unutmayın.) Yay'ların çoğu her güzel resepsiyoncu
kızla, ya da gördükleri her kızla flört etmekle suçlanırlar.
Hatta bazen köşe başında gazete satan yaşlı kadınla
veya bir kadın polisle bile flört ettiği söylenir. Şimdi
elinizi vicdanınıza koyup söyleyin, aklı başında hangi
erkek görev başındaki bir kadın polisle ciddi şekilde flört
etmeğe kalkışır? Bu bakamdan, böyle aslı olmayan kuşkuların
Yay' ı rahatsız ettiğini anlayabilirsiniz. Aslında, çoğunlukla
O sadece arkadaşça davranmaktadır.
Kafasını, saç kurutma makinasının altına sokmaktan başka
yerlerde de kullanan akıllı bir kusanız umarım öylesinizdir,
çünkü bu adam ısrarla kadında zekâ arar durumu kavramış
olacaksınız. Kıskanç olmayın. Kuşkucu olmayın.
Sonunda O'nu elde etmek istiyorsanız, kemendinizi hazırlayın,
o'nu sorguya çekmeyin; ağlayıp sızlayıp dırdır
ederek, bırakıp gitmekle korkutmaya çalışmayın. O'nu
özgürlüğe boğun. Düşünün, bu O'nun için ne kadar rahatlatıcı
olacak. Eğer yaşamı O'nunla aynı espri içinde alırsanız
ve insanları oldukları gibi kabul ederseniz, O'nun kendisine eş
olacak kadında aradığı başlıca özelliklere sahip
olacaksınız. Birbirinize esasta dürüst davrandığınız
sürece, birlikte uçurtma uçurmak çok eğlenceli olabilir. Uçurtmalar
yere çakıldığı zaman, neden üzülmeli? Gökyüzünde yükselirken
ne kadar güzel ve özgür görünüyorlar. Hayır, bu adama elde etmek
istediği herşeyi vermek zorunda değilsiniz. Sadece O'nun istediği
gibi olun. Çok uyanık olun -- bırakın sizin enerjinizi ö yönlendirsin.
Sporu sevin. O'nunla kamp yapmaya gidin ve St. Bernard'ını şaperon
olarak yanınızda götürün. Cömert, müşfik, hevesli olun ve
her gece O'nu şekerleme yapmak için kilere kapatmaya kalkışmayın.
O'nun da sizi tamamiyle esir alamayacağını açıkça belirtin.
Sizin de tıpkı kendisi gibi özgür bir insan olduğunuzu O'na
anlatın. Hiç bir zaman O'nun ateşli fikirlerine su katmayın, o dışarda
olmayacak hedeflere ok atmakla meşgulken, siz de kendinize uğraşacak
başka şeyler bulun. Böylece, bir gece tüm içtenliğiyle size
bir Kadında aradığı herşeye sahip olduğunuzu söyleyecektir,
ö bu kadar ileri gidince, siz de O'na tüm İçtenliğinizle kendisinin
de sizin kitabınıza uyduğunu, ancak artık bir karar verme
zamanının geldiğini anlatın. Eğer özgürlüğünüze
karışmayacağına söz verirse kendisini, evlenmeyi düşünecek
kadar çok sevdiğinizi belirtin. Yoksa, O'nunla bir daha kampa gitmeğe
hiç vaktiniz olmayacak. Ne yazık, birbirinize bu kadar uygun olduğunuz
halde, siz aklınızı çocuk sahibi olmaya takmışsınız.
Annelik, uçurmak istediğiniz yeni bir uçurtma. B unlan O'na söylerken,
tam sözünüzün ortasında eski bir erkek arkadaşınızın
size telefon etmesini sağlayın. Yay'ın önünde arkadaşınızın
buluşma önerisini fazla önemsemeden kabul edin. Telefonu kapatınca,
parlak bir tebessümle, aranızdaki bu güzel arkadaşlığı
sürdürmemeniz için hiç bir neden bulunmadığını söyleyin.
Sonra arkadaşınızla buluşmanıza o'nu davet edin; öyle
ya, ne diye orada yalnız başına oturacak? Bunun yararını
göreceksiniz. (Bir şey değil.)
Evlendikten sonra herhalde eşinizin ailesiyle aranızda bir sorun
olmayacak. Yayların bir çoğu aile bağlarına şaşılacak
kadar ilgisiz kalırlar. Sevilmeyi hak etmek için kan bağı olan
akrabaları sevmek gerektiği teorisini kabul etmezler. Anne babalarını,
erkek ve kız kardeşlerini seven Yaylar bile kendileriyle sağlıklı
bir mesafeyi koru
mayı başarırlar. Onları ziyaret eder ve kendilerine sıcak
bir şefkat gösterirler, ancak onların özel yaşamlarına karışmasına
asla meydan vermezler. Sizin kendi yakınlarınızın da karışmamalarına
dikkat ederseniz, iyi olur.
Bavulunuzu her zaman hazır bulundurun. Pek çok yolculuk yapacaksınız.
Kampa giderken gene St. Bernard'ınızı yanınızda götürmek
isteyeceksiniz artık şaperon olarak değil, yeni kocanız
hayvanları sevdiği için. (Köpeğe, artık çadırın
kapısında nöbet beklemek zorunda olmadığını anlatın.)
Kendinize uğraşlar bulun ve kocanızı istediği zaman özgür
bırakın. O'nun dürüstlüğünden hiç bir zaman kuşku
duymayın. Kızdığı zaman Yay duvarı yıkabilir
veya yumruğuyla duvarda bir delik açabilir. O böylece içinde biriken
enerjiyi boşaltmaktadır, bayağı işe de yarar, ama her
seferinde sıvacıyı çağıramazsınız ki? Düşünürseniz,
herkesin sinirlerine hakim obuası, ve O'nu dürüst olmamakla suçlamamanız
bundan çok daha kolaydır. O yanlış birşey yaptığı
zaman, hemen hemen mutlaka size söyleyecektir. Hayali şeyler için üzülmeden
bunu kabul etmek çok zor olacaktır. Eğer beklediğiniz yarına
kavuşursanız, O'nun açık sözlülüğüne katlanmaya çalışın
ve bugünkü uydurma söylentilerin peşine düşeceğinize, O'nun
halâ sizi sevdiğine inanmaya hazır olun. insanların duygulan
konusunda O'nun kadar rahat olun. Böyle dürüst bir toprakta nasıl güçlü
bir sevginin yeşerdiğini görerek şaşıracaksınız.
Dürüstlüğün, ilişkilerde sürekliliği sağlayan bir
etkisi vardır.
Birçok saatlerinizi O'nunla paylaşmak zorunda kalacaksınız. O
bir spor meraklısı olduğu için, herhalde önemli spor karşılaşmalarını
televizyonda kendisiyle birlikte seyretmenizi bekleyecektir. Güzelseniz, neşeliyseniz
ve insanları seviyorsanız, katıldığı bir çok
sosyal faaliyete sizi de yanında götürecektir. Yaylar, insanların
arasına karışmayan, erkeğine asılıp kalan kadınlara
tahammül edemezler. Özel yetenekleriniz varsa sizinle gurur duyacaktır,
bir iki özel yeteneğinizi geliştirmeye çalışın. Çok
kitap okuyun. O'nun davalarından bazılarını, özellikle
kaybettiklerini savunmağa hazır olun.
Eğer tipik bir Yay'sa biraz müsrif olabilir; arada sırada şans
oyunları oynamaktan hoşlanacaktır, ancak aynı dürtü, sizin
harcamalarınızı da cömertçe karşılamasını
sağlayacaktır. Eğer kendinize fazla birşeyler almak için çalışmak
isterseniz, herhalde buna karşı çıkmayacaktır.
Çoğunlukla acı bir şekilde nezaketten yoksun, dobra dobra eleştiriler
yapacaktır. Bunlara şimdiden alışmanız gerekiyor. Aldırmayın.
Arkadaşlarıyla bozulan ilişkilerini düzeltmek için zaten
yeterince uğraşacaksınız. Sizin onu anlamanız gerekiyor,
unuttunuz mu? O'nu size evlenme teklif etmek zorunda bıraktığınız
gece, bu hakkı O'na verdiniz.
Çocuklardan, büyüdükleri zaman daha çok hoşlanacak, ancak bebekler ve
yeni yürüyenler O'nu biraz şaşırtacaktır. Yay burcundan
babalar genellikle çocuklarını açık havada gezmeye götürmeye
bayılırlar. Belki erkek çocuklarına daha yakın olacaklar,
yaptıkları sporları veya diğer faaliyetleri onlarla paylaşacaklardır.
Ama kızlara da şefkat göstereceklerdik. Çocuklar O'nda bir baba imajından
daha çok arkadaş bulacaklardır. Çocuklar büyüdükçe babalarına
daha yakınlaşacaklardır. Zaman zaman, yalnız kalmak
istediklerinde babalarının fazla yakınlığı onları
rahatsız edebilir. Çocuklar sırlan konusunda hassastırlar',
babalarının meraklı soruları ve açık sözlü gözlemleri
onların duygularını incitebilir. Gençliğe özgü kaçamakları
O'nu kızdırmaktan çok eğlendirecektir. Ancak yalan söyledikleri
zaman herhalde sert davranacaktır. Bu O'nun hoşnutsuzluk gösterdiği
bir kaç davranıştan biri olacaktır. Çocuklar küçükken kocanızı
ihmal etmeyin. Kendisiyle birlikte uçurtma uçurmanızı istediği
zaman, çengelli iğneleri ve talk pudrasını elinizden bırakın,
bir bakıcı çağırın (kendi annenizi değil) ve
gidin.
Yay hem kalbiyle, hem de kafasıyla düşünür. Her zaman akıllı
olmayacaktır. Bazen akılsızca cesur davranacaktır.
Sendeleyip düşecek, sonra kalkıp tekrar deneyecektir. Ama hemen hemen
herşey için O'nu affedeceksiniz, çünkü çok büyük bir armağanla
kalbinizi serbest bırakacaktır dürüst ve gerçek bir aşk.