ASLAN

Bir Aslan amiriniz var ve bir yıldan fazla zamandır O'nun yanında mı çalışıyorsunuz? Gerçekten mi? Çok iyi bir dinleyici olmalısınız.

Sizin Aslan amiriniz herhalde tüm şirket vergilerinin, hükümet yasalarının, sendika kurallarının kendisine karşı bir suikast olarak icad edildiğini, ama onlardan kolaylıkla kurtulacağını düşünüyordur. Aslanların çoğu çok iyi kuruculardır ve hükümet delegeliğinde kusursuz dahilerdir. O'nun can sıkıcı durumlardaki davranış şekli, çok gösterişli hareketlerle size dönerek, genel konu üzerinde tumturaklı cümlelerle direktif vermek, sonra kralca bir tavırla elini sallayarak, yüzünde kocaman bir tebessümle: "Artık gerisini sen oradan çıkarırsın" demektir. Sonra da herhalde, raporun tamamlanarak en kısa zamanda masanın üstüne konmasını istediğini ekleyecektir. "Acele etme," diyecektir, "Yarın öğleye kadar yetiştirecek olduktan sonra." Aslanlar ayrıntılardan hoşlanmazlar. Onlar resmi kalın fırça darbeleriyle boyamayı tercih eder, sayılar ve istatikler gibi sıkıcı önemsiz şeylerle uğraşmayı size bırakırlar.

Aslan burcundan amire klâsik bir örnek:
Özellikle önemli bir müşteriye yazılmak üzere hazırladığı cevabı dikte etmek üzere sekreterini odasına çağıran, tanıdığım bir Aslandır. Steno defterini açıp kalemini eline alan masum kızcağız sorar: "Ne söylemek istediğinize karar verdiniz mi?" Aslan amir gülümser, "Evet, verdim. Ona, "belki" de Anladın mı? Belki. Geri kalanını sen doldur." Bu harika talimatı verdikten sonra, keyifle öğle yemeğine çıkıp pahalı bir lokantada birkaç kişiyi ağırlar, birkaç raund golf oynar, saat beşe doğru büroya döner ve mektubun hazır olup olmadığını öğrenmek ister. Mektup hazırdır. (Sekreter Başak burcundandır). Mektubu çok beğenerek okuduktan sonra, Aslan telefona uzanır ve bir meslektaşına mektubu okur. Sözleri büronun kapısında taşarak, çoktanberi çekmekte olan zavallı sekretere ulaşmaktadır. Aslan, telefondaki arkadaşına, "Nasıl, beğendin mi?" diye sorar. "Sanırım, durumu olduğu gibi bir araya getirip nerede olduğumuzu açıkça belirtmekte üstüme yok, öyle değil mi? Kuşkusuz, kendimi ifade etmekte her zaman çok başarılıyımdır. Karım bana her zaman yazar olmam gerektiğini söyler," diyerek, sözlerini alçak gönüllülükle bitirir.

Bu belki biraz aşın bir olaydır, ama eğer amiriniz tipik bir Aslansa, siz de havada böyle bir davranışın yankılarını bulacaksınız. O'na kafanızdaki tüm orijinal fikirleri verin. Bunun için sizi çok sevecektir. Ağustos doğumlu amirler, firmaya yaratıcı fikirler katan memurlarını el üstünde tutmak eğilimindedirler. Bununla birlikte, ertesi gün Aslan amirinizi Cezayir Kedisi gibi sırıtırken görmeğe hazır olun; bir gece önce kendisine verdiğiniz fikirler üstünde çalışırken, plâna şu şaşırtıcı cümleyi yazmıştır: "Şimdiye kadar aklıma gelen en iyi fikirlerden biri." Onu ilk kez kendisinin düşündüğüne gerçekten inanmaktadır. Gerçekten. Tabii, siz O'nun hayal gücünü harekete geçirdiniz, bu yüzden O'nun gözünde bu kadar değerlisiniz. Ama plân O'nun fikriydi. Bunu unutmayın.

Arada sırada sizin Aslan Amiriniz iyilik bilmez bir insan havasına girebilir. Örneğin, kendisi okumak zahmetine katlanamayacağı için, kocaman bir yığın mektubu sizin masanızın üstüne atacaktır. Sonra ertesi sabah, üstünüze yıktığı fazla işi bitirmek için gece yarısına kadar çalışmak yüzünden uykulu gözlerle işe gelince, Aslan yelesini hoşnutsuzlukla sallayarak pelüş kaplı inine doğru yürürken, masanızın dağınıklığını hoş görmeyen sözler mırıldanacaktır. Aa, evet, özel bürosunu lüks bir şekilde döşemeğe özen gösterir. Loş ışıklar, müzik, çiçekler, alçak minderli bir divan ve kiraz ağacından bir masa... Bütçesi dar bile olsa, O'nu ananas ağacından pencere çerçeveleri ve kirli camlarla perdesiz bir odada çalışırken göremezsiniz. Duvarlar iyi ressamların nefis baskı resimleri veya kendisinin önemli kişilerle birlikte çekilmiş fotoğraflarıyla kaplı olabilir. Kazandığı ödüller ve aldığı sertifikalar da nefis çerçeveler içinde en çok göze çarpan yerlere asılmış olacaktır.

Özel bir proje üstünde üç ay süreyle, Cumartesi ve Pazar günlerini de kapsamak üzere, gece gündüz çalışan bir yardımcısı olan, Aslan burcundan bir amir daha tanıyorum. Yardımcısı aynı zamanda dosya dolaplarının yerlerini değiştirmiş, kocaman kumlardaki satış mallarını paketlemiş, ve su soğutucusundaki şişeleri gün aşın değiştirmişti. Bu da yetmemiş gibi, bir ara vakit bulup, amirinin Yılbaşı alış-verişini yapmış ve haftada bir kez giysilerini temizlikçiden almıştı. Parlak, güneşli bir sabah O'nun, firmanın genel müdür yardımcısına kendisi için övgüler şakıdığım duydu: "Şu Hester, gerçek bir mücevher," diyordu, "O olmasa ne yapardım bilmem. Kız gerçekten olağanüstü. Kuşkusuz, biraz tembel, ama herşeyi bir insandan bekleyemezsiniz ki."

Hester hemen oracıkta istifa mı etti? Hayır, etmedi. Böyle küçük bir şey yüzünden ne diye rahatını bozacaktı? ö, başka birinin tüm gayretlerinin, amirinin o müthiş hareketliliği yanında sönük kalacağını bilecek kadar akıllı bir kızdı amirinin bu hareketliliği, özel bürosundaki kadife şezlongunda hergün aldığı güzellik uykuları arasındaki zamanda oluyordu, tabii..) O, yeni giysilerine hayranlık göstermeyi ihmal etmeyen böyle bir amiri niçin terkedecekti? O, doğum gününde kendisine topaz bilezik armağan eden, çeyiz sandığı için bir Water-ford kristal takım alan, daktilo makinasının renginin sinirine dokunmasını öylesine tatlı bir anlayışla karşılayan böyle bir adama istifasını zor verirdi.. Kendisi için, o daktilo makinasını parlak sarıya bile boyamıştı. Gerçi biraz savruktu, boyalar tuşların üstüne akmıştı. Sonradan haftalarca parmaklan boya içinde kalmıştı, ama zararı yoktu, çünkü ne de olsa, ellerini her saat başı, O'nun tuvaletlere koyduğu parfümlü sabunla yıkamak bir zevkti.

O'nun Aslan amiri, babasının yeni bir iş bulmasına yardım etmiş, annesinin hastane faturasını ödemiş, kendi ricasını cömertçe kabul ederek kuzenini posta bölümünde işe almıştı. Ayrıca, mesleğinde-ki ününden gurur duyuyordu. Geçen yıl iki ödül birden kazanmıştı; amiri kendi hayatını anlatan bir-kitabı ona yazdırıyordu; Esquire dergisindeki en iyi giyinen erkekler listesinin başında O yer almıştı; karısına bütün kalbiyle âşıktı, çocuklarına hayrandı, bir-iki kez korkunç riske girdiyse de, şirketin kârının göklere yükselmesini sağlamıştı. Öğle yemeğinden geç dönmesine pek dikkat etmezdi. Geçen hafta kendisine daha ucuz kirayla büyük bir apartman dairesi bulmuştu, ve kendisine iyi davranmadığı için nişanlısını azarlamıştı, îşten ayrılmak mı? Ne demek, işten ayrılmak?

Eğer siz, Aslan amirin yanında çalışan bir erkekseniz, bazı özel sorunlarınız var demektir. Orijinal, cesur, yaratıcı ve çalışkan olun. Ama unutmayın ki, O sizden daha orijinal, daha cesur, daha yaratıcı ve daha, çalışkandır-kendi gözünde. Heyecanlı fikirlerinin çoğuna "Evet" deyin (bir hafta içinde bunlardan bir çoğuyla karşılacaksınız). Eğer "Hayır" demek zorundaysanız, daha Önce kocaman bir komplimanla söze başlayın, ve gene kocaman bir komplimanla sözünüzü bitirin. Bu iki büyük övgünün arasına sandviçlediğiniz "Hayır"ınızı kabul edebilir. Ama incelikle davranın ve bunu dikkatle sürdürün.

Daha kibar, daha az gösterişçi Aslanın amirler bile normal olarak güneş ışıklan saçmaktan hoşlanırlar ve son derece tatlı bir çekicilikleri vardır. Sizin Aslan amiriniz kendince hakettiği övgüleri son damlasına kadar alırsa ve buna ek olarak büyük ölçüde saygı görürse, yaptığınız iyi bir iş için O da sizi överek ışıl ışıl parlamanıza neden olacaktır, ö, komplimanlarında hiç cimri davranmaz. Hoşnutsuzluğunu göstermekten de hiç çekinmeyecektir. Aslan, kusurlarınızı hiç düşünmeden yüzünüze vurabilir. Süper hassas ruhlu memurlar başka bir yerde çalışırlarsa daha mutlu olurlar. Gururları çok yüksek olanlar da öyle. Aslan amiriniz bir hayli kibirlidir, ama bu kendini beğenmişliği herhalde iyi-huylu bir iyimserlikle karışmıştır. işlerin düzgün yürümesini sağlar. Aslanlar emretmek için dünyaya gelmişlerdir, doğru işleri doğru kişilere vermekte ve tüm işlerin zamanında bitirilmesini sağlamakta gıpta edilecek bir yetenekleri vardır.

Büroda çevrilen entrikalar O'nu öfkelendirir, insanların kendisinden sır saklamalarına kesinlikle dayanamaz. Olup biten herşeyi bilmek zorundadır. Aslan burçlu amiriniz özel işlerinize burnunu sokarsa, ya da kişisel hayatınızı nasıl çekip çevirmeniz gerektiği konusunda size konferanslar verirse, gücenmeyin. Bu gerçekten kralca onaylamanın bir damgasıdır. Üstün zekâsından yararlanma şansı tanıyarak korumak isteyecek kadar sizden hoşlanıyor demektir.

Aslan amirler çok komik olabilirler, insanları korkutan öfkelere kapılır, sonra da kendilerine hakeret edildiğini düşünerek saatlerce kapalı kapıların arkasına kapanırlar. Zorlu huylarına karşın, komplimanlar karşısında buzlan erir. iyi giyinirler, iyi ve iyi uyurlar. Sıcak kanlı ve kusur sayılacak kadar cömerttirler. Aradıkları saygıyı görürlerse, korkutucu bir karakter gücüyle, başarısızlığı bir gecede zafere çevirebilirler. Emirler vermek Aslanın çok büyük ruhsal doyuma ulaşmasını sağlar, nutuklar çekmek de yapmaktan özellikle hoşlandığı birşeydir.

Sizin Aslan burçlu amiriniz, dikkati çekme merakım sakin tavırları altına gizleyen cinsten biri olabilir. Ancak, bu burcun tipik vakan, gururu, kibiri ve cakası, dramatik tipte olduğu kadar, bu tipte de esas karakterin bir parçasıdır. Kuşkunuz mu var? En ufak bir şekilde gururunu kırmağa kalkışın; sonra yolunun üstünden çekilin.
Benim bir Aslan amirim vardı, sakin kedicik kategorisindendi, ve her Salı sabahı bütün personeli kendi odasında özel bir toplantıya çağırırdı. Görünürdeki neden iş ilişkilerini geliştirmekti, ama o haftalık toplantıların arkasındaki gerçek niyet, utangaç Aslan'ın esir aldığı bir dinleyici kitlesine düşüncelerini aktarmak için büyük şans olarak bu toplantılardan yararlanmasıydı. Sağ olsun, bu O'nun sahnede kendini gösterme şansıydı.

Kendisine iyi davranıldığı zaman, yer yüzünde Aslan kadar sevimli biri daha yoktur. Ya, doymak bilmez kendini beğenmişliğini doyurmak için çok büyük dozlarda hayranlık görme peşindeyse? Çoğu zaman O hayran olunmayı gerçekten hakeder. O, arada sırada sizin fikirlerinizi çalabilir ve kredinizi elinizden alabilir. O'nun lütfen verdiği öğütleri dinlemekten ve O'na ne üstün biri olduğunu söylemekten bıkmış olabilirsiniz. Ama başka hiçbir amir, bakıcıyı kaybettiğiniz zaman bebek arabasını büroya getirip masanızın yanında tutmanıza izin vermezdi. Kuşkusuz, bebeğinize evde bakmak için size izin vermesini tercih ederdiniz. Ama amirinizin size büroda ihtiyacı var. Hem ne de olsa, O, bebeğinizin isim Babası.